Güreş dünyasında ismi altın harflerle unutulmazlar arasında yer alan Ahmet Kireççi, dünyaya Türkiye Milli Marşını ilk defa dinleten, bayrağımızı dalgalandıran, dünya Şampiyonumuzdur.
1914 yılında Kireççi ailesinin evladı olarak Mersin, Kiremithane Mahallesinde dünyaya gelmiştir. Yokluklar içinde yetişen Ahmet Kireççi buna rağmen sağlıklı ve güçlü bir çocuktur. Babasının duvarcı ustası olarak çalıştığı dönemde onun yanına gitmiş ve yardım etmiş, büyük yapı taşlarını ikişer ikişer taşımış, fırınlarda çalışmıştır. Özellikle fırında çalışırken bir tanesi 70 kg olan un çuvallarını herkes bir bir taşırken o, ikisini sırtlanır, bazende iki kollarının arasına alarak taşırdı. Bu nedenle herkesin dikkatini o dönemlerde çekmeyi başarmıştır.
Boks ile spor hayatına atılan Ahmet Kireççi daha sonra atletizm yapmış ancak bir koşu sırasında hastalanmış ve atletizmi bırakmıştır. Ardından Güreş sporu ile tanışmış, bir kaç karşılaşmada başarılı olmuş ve o dönem Mersin İtfaiye komutanlığı yapan Memduh Bey tarafından himayesi altına alınmıştır. Ardından desteği ile Tarsus’ta karakucak güreşlerine katılmış ve 1. olmuştur. Hemen akabinde Memduh Bey arkadaşı İstanbul Güreş ajanı İsmail Hakkı Vefa Bey’e mektup yazarak, Ahmet Kireççi’yi ona emanet etmiştir.
İstanbul’a gittikten sonra Kumkapı Güreş kulübüne yazılmış ve kalacak yer ile yemek problemi bu şekilde çözülmüş oldu. Kısa sürede yaptığı müsabakalar ile İstanbul’da ses getirmiştir. 1933 yılında ise İzmir’de Balkan Şampiyonası seçmelerinde Nuri Boytorun ve Adnan Yurdaer gibi büyük güreş ustalarını yenmiş, Milli Takıma seçilmiş, henüz 18 yaşında iken Balkan Şampiyonu olmayı başarmıştır. 4 – 5 Haziran 1936 Berlin Olimpiyatlarında 78 kiloda 3. lük kazanan Ahmet Kireççi’nin bu madalyası, tarihte Türkiye Cumhuriyetinin ilk madalyası olarak adını yazdırmıştır.
14 Ağustos 1948 Londra Olimpiyatlarında Mersinli Ahmet KİREÇÇİ Greko – Romen Ağır siklette İsviçreli Jnderbitzin’i, ve İsveçli Nilsson’u tuşla, Finli Kangasniem’ide sayı ile yenmiştir. Bye çekmiş ardından, İtalyan Fantoni’yi sayı ile yenmiş, kendisinden 30 – 40 kg fazla olan güreşçiler ile mindere çıkmıştır. Sikletinin Olimpiyat Şampiyonu olmuştur.
Mersinlik Ahmet Kireççi Türk Olimpiyat tarihinde 2 Olimpiyatta madalya kazanan ilk sporcu olma şerefine ulaşmıştır. Londra’da Türk rüzgarları estirmiş ve o günlerde Bir Türk’ten kuvvetli ancak iki Türk vardır sözünü dilden dile dolaştıran isim olmuştur.
Olimpiyat süresince yabancı sporculara Hello diye selam verdiği için ona Mr. Hello lakabını vermişlerdir. Ayrıca ustura ile kazıttığı kafasıda bütün sporcular için uğur olarak benimsenmiştir. İngiltere Kraliçesi Elizabeth onu görmek için özel olarak gelmiş, Ahmet Kireççi’ye sarılmış ve öpmüştür. Tüm dünya basını bunu yazmış ve konuşmuştur.
Toplam 6’sı altın olmak üzere 12 madalya ile Türkiye’ye dönmüş, İstanbul’da onbinlerce kişi tarafından karşılanmıştır. Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve Başbakan Hasan Saka tarafından kabul edilmiş, kendisine bir altın saat hediye edilmiş, Cumhurbaşkanının önerisi ile soyadı Mersinli olarak değiştirilmiştir.
Bir süre İstanbul’da yaşamış ardından memleketine dönmüştür. Mersin’de Olimpiyat Kıraathanesinin duvarlarını siyah beyaz güreş fotoğrafları doldurmuştur. Mersi’ne onunla tanışmak için gelenlerle resimler çektirmiştir. Evlenmiş ve mütevati bir hayat sürmüştür. 1979 yılında ise geçirdiği trafik kazası sonucu yaşamını yitirmiştir.